Bu genel düşünce oldukça önemli yanlışlar içermektedir. Başta Amerika ve çeşitli Avrupa ülkeleri olmak üzere batılı ülkelerde çok sayıda Hıristiyan'ın yaşadığı doğrudur. Ancak bu ülkelerde yaşayanların hepsi Hıristiyan değildir. Hıristiyanlık batılılara özgü bir inanç değildir.
"Hıristiyan" sözcüğü ilk olarak İ.S. 40'lı yıllarda Antakya'da kullanılmıştır. "Mesihçi" anlamındaki bu sözcük İsa'yı izleyenleri küçümsemek amacıyla ortaya atılmıştır. Bilindiği gibi yaklaşık olarak iki bin yıl kadar önce Orta Doğuda gelişen bu inancın ilk yaygınlaştığı yer bizim yurdumuzun bir bölümü olan Anadolu'dur. Daha sonra Trakya ve Avrupa'ya yayılmıştır. Günümüzde dünyanın bütün ülkelerinde Hıristiyan vardır. Bazı ülkelerde Hıristiyanların oluşturduğu kilise, büyük ve güçlüdür. Türkiye gibi kiliselerin yeni baştan kurulduğu ülkelerde ise küçük ve gelişmektedir.
Hıristiyanlık kimseye ana-babadan geçen bir din değildir. Kişinin nüfus kayıtlarında Hıristiyan yazması onun ruhsal durumunu göstermez. Bir kişinin Hıristiyan olabilmesi için Tevrat-Zebur ve İncil'den oluşan Kutsal Kitap'ta yazılanlara inanması, kişisel olarak Kurtarıcı İsa Mesih'e iman etmesi gerekmektedir. İsterse asırlardır içinde Hıristiyanların yaşadığı bir aileden gelsin, bu kararı vermeyen kişi Hıristiyan değildir.
Hıristiyanlık, biz Türkler için yeni bir din değildir. Hıristiyanlık'ın ilk başlarından bu yana çeşitli dönemlerde Türkler İsa inancı ile karşılaşmış ve Hıristiyan olmuşlardır. Günümüzde Moldova'da yaşayan Gagavuzlar büyük bir Türk-Hıristiyan topluluktur. Ayrıca diğer Türk soylu topluluklardan olan Peçenekler ve Hazarlar da geçmişte büyük gruplar halinde Hıristiyan olmuşlardır. Türkiye Türkleri'nden Hıristiyanlık'ı seçenler de tarihte hep var olmuştur. Ayrıca günümüzde diğer Türk soylu ülkeler olan Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan gibi ülkelerde de Azeri, Kazak ve Türkmen kiliseleri vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder